350. FİKİR / Nahl

  Sıkıntı anında dindarlaşmak! وَمَا بِكُمْ مِنْ نِعْمَةٍ فَمِنَ اللّٰهِ ثُمَّ اِذَا مَسَّكُمُ الضُّرُّ فَاِلَيْهِ تَجْـَٔرُونَۚ “Size ulaşan her nimet Okumaya devam et →

349. FİKİR / Nahl

Söz dinleyen bir kâinata sahibiz! وَلَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَلَهُ الدّ۪ينُ وَاصِباًۜ اَفَغَيْرَ اللّٰهِ تَتَّقُونَ “Göklerde ve yerde ne Okumaya devam et →

348. FİKİR/ Nahl

Işık, gölge ve hakikat! أَوَ لَمْ يَرَوْاْ إِلَى مَا خَلَقَ اللّهُ مِن شَيْءٍ يَتَفَيَّأُ ظِلاَلُهُ عَنِ الْيَمِينِ وَالْشَّمَآئِلِ سُجَّدًا لِلّهِ Okumaya devam et →

347. FİKİR/ Nehl

Sabır ve tevekkül ne demektir? الَّذ۪ينَ صَبَرُوا وَعَلٰى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ “Onlar, sabreden ve Rablerine tevekkül eden kimselerdir.” (Nahl 42) Sabır, Okumaya devam et →

346. FİKİR / Nahl

Kâinat neden bu kadar güzeldir? وَالْخَيْلَ وَالْبِغَالَ وَالْحَم۪يرَ لِتَرْكَبُوهَا وَز۪ينَةًۜ وَيَخْلُقُ مَا لَا تَعْلَمُونَ “Atları, katırları ve eşekleri binmeniz ve Okumaya devam et →