Her şey bir şeyin karnından çıkıyor!
وَاللّٰهُ اَخْرَجَكُمْ مِنْ بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْ لَا تَعْلَمُونَ شَيْـٔاًۙ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْـِٔدَةَۙ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
“Ve Allah sizi analarınızın karınlarından öyle bir halde çıkardı ki hiç bir şey bilmiyordunuz. Öyle iken size kulaklar, gözler, kalpler verdi ki şükredesiniz.” (Nahl 78)
Ayette geçen “butûni” ifadesi bir şeyin içi demektir. Butûni ifadesi insan için ‘karın’ manasındadır. Allah’ın yaratma mucizeleri eşsiz ve sonsuzdur. Canlıların dişilerinin karınlarında rahim yaratmıştır ve o rahimlerden tabiatın kucağına envaı çeşit mahlûkata yol vermiştir. Karınlardan/içten, daha nice şeyler doğmaktadır ki hepsi şaşkınlık vericidir.
Aslına bakılırsa her şey bir şeyin karnından çıkıyor, denilebilir!
İnsan ve hayvan!.. Bir damla meniyi karnın içindeki bir et torbasında büyütüp bir insan ve hayvan yavrusu yaratan;
Rahimlerin o karanlık ortamında insan ve hayvan yavrularına şekil veren;
Bir canlının içinde iki bedeni bir arada tutan;
Bir canlının içine bir can daha yerleştiren;
Bir canlının içindeki canlıya iç yapan ve o içe de organlar yerleştiren;
Bir dişi canlının içinden bir erkek canlı çıkaran;
Bir canlının içinde iki ruhu bir arada yöneten;
Bir canlının içindeki varlığın siretini ve suretini biçimlendiren… Rabbimin şanı ne yücedir!
İnsanın kalıbının içine gaybı gizleyen; gaybın adını kalp/gönül koyup kalbi kalıba hayat kılan, kalbi âdeta eylemlerin fışkırdığı bir gözeye dönüştüren;
Fikirleri, hayalleri insanın batınında doğurtup onların fiil ve vücut kazanmalarına imkan ve fırsat veren… Rabbimin şanı ne yücedir!
Uzaya yerleştirdiği güneşin karnından ısıyı ve ışığı çıkaran ve dünyamıza kadar ulaştıran… Rabbimin şanı ne yücedir!
Yumurtanın içindeki sıvıdan o yumurtayı yumurtlayan hayvanın bir benzerini inşa eden;
Yeşil ot yiyen ineklerin, koyunların, keçilerin, develerin vb. hayvanların karınlarında, fışkı ve kan arasında, süt imal eden;
Arıları çiçek çiçek dolaştırıp polen toplatan ve o poleni arının karnında macun haline getirtip ve peteklere boşalttıran;
Elmayı elma ağacının içine gizleyen;
Meyveleri ağaçların, sebzeleri tohumların içinde bozulmadan tutan;
Her bahar elmaları, üzümleri, kirazları, incirleri, şeftalileri, armutları, vişneleri, narları, kayısıları… ağaçlarının içinden önce çiçekle sonra da meyveyle aşikâr kılan;
Tohumları nemli kara toprakların karanında çürütüp onları yeni bir hayatla dışarı çıkartan ve onlardaki kavunu, karpuzu, domatesi, biberi, lahanayı, havucu… insanlara gıda olarak sunan;
Rengi, kokuyu, lezzeti her meyvenin içinde gizleyen ve olgunlaşıp kıvama kavuşsunlar diye de tabiatı onlara hizmetçi kılan;
Kışın karnında baharı, baharın karnında yazı, yazın karnında sonbaharı saklayan;
Ve ölümün karnında ölümsüzlüğü saklayan… Rabbimin şanı ne yücedir!
Sonuç: Bir damla sudan karanlık bir rahimde insan yetiştiren Allahü teâlâ, bir damla suyun karnında ahreti ve ebediliği de gizlemiştir; vakti saati gelince saklanan zahir olacak ve bir damla su haşır meydanını insanla dolduracaktır. Amenna! Amenna! Amenna!
KURAN UFKU 